TAKSİCİLİĞİN TARİHİ
Taksiciliğin Tarihi Hakkında Bizim Bildiklerimiz
Eski gazete ve geçmişin belgeleriyle içli dışlı olduğumuz zaman aralığında , 80 veya 90 yıl öncede aynı durumların yaşandığını düşünmemiz olasıdır. “Taksi”, büyük şehirlerimizde her zaman gündemde olan ve çözülemeyen sorunlarıyla da sık sık başlıklarda yer alan bir günlük yaşam şeklimizi oluşturabilmektedir. Taksiler önemli bir ihtiyacı giderirken, şehirlerin önemli bir süsü olma özelliğini de taşıdığıda düşünülebilir. Her şehrin kendine özgü bir taksi görünümü olabilir. Herkesin aklına ilk gelen 3 tekerlekli basit araçların kullanıldığı geleneksel Asya tipi taksiler, Londra taksileri, üstü rengârenk çiçeklerle bezenmiş Hindistan-Pakistan taksileri veya salon tipli büyük arabaların kullanıldığı Amerikan taksileri gibi bir çok kendine özgü taksi görünümü olabilir. Taksicilik yeni değil, taksi şoför ile araba kiralama hizmeti yüzyıllardır verilmektedir.Fakat yerleşik olarak 1600’lü yılların başında Paris’te ve Londra’da at arabaları ile ulaşım hizmeti verilmeye başladığını düşünmekteyiz. Çok kısa zaman sonra da bu iş alanı bir çok kişi için olanaklı hale gelmiş. Tek atlı arabaların çektiği 2 tekerlekli arabalar hem hızı hem de dış görünümüyle gelişmiş bir görünümde olduğu bilinmektedir. Taksicilik alanında çalışacak olanlar için şartlar belirlenmiş, kurallar konmuştur.
“Taksi”, Alman Ailenin Soyadından ön plana çıkmaktadır.
1867 yılında Almanya’da faaliyet gösteren “Thurn und Taxis” isimli aile şirketi hükümetin mektup ve paketlerini taşımaya başlamış. İşte taksi lafı ilk kez bu ailenin soyadı ile ortaya çıkmış olduğu ve yıllar içinde taksicilik mesleğiyle bütünleştiği düşünülmektedir.
1894 yılı Temmuz’unda Bruhn ve Westendorf isimli iki Alman girişimci taksimetre adını verdikleri bir tasarımlarını tanıtmak için Londra Ticaret Merkezi’nden randevu talep ettikleri ve 7 Temmuz tarihli Polis Haberleri gazetesinde yer alan habere göre, bu taksimetre aygıtı yapılan yolculuğun mesafe olarak ölçümünü, kaç yolcunun taşındığı ve buna karşılık ne kadar ücret ödeneceğini hesapladığını, 5 yıl boyunca bu işin esnafı tarafından (özgür bir şekilde ücret talep edebilmek adına engellense de) Mart 1899’da Gottlieb Daimler tarafından taksimetre monte edilen ilk taksi arabasının Londra’da hizmet vermeye başlamasıyla birlikte hayata geçmiş olduğu düşünülmektedir.
Ve bu tarihten sonra, bir yerden bir yere gitmek için kiralanan aracın adı “taksi” olarak anılmaya başlanmış. Taksimetrenin kullanılmasıyla, taşıma ücretinin standart hale gelmesinden yolcular da mutlu olmuş, araç sahipleri de bu durumdan mutlu olmuştur. Çünkü insanlar ne kadar ücret alacaklarını veya ödeyeceklerini bildikleri taksi hizmetini daha sık kullanır olmuşlar. Bu da talebi patlatmış, taksicilerin işlerini açmış. Bakılmış ki, netice olumlu, uygulama Liverpool, Bradford, Manchester, Leeds gibi İngiltere’nin başka şehirlerinde de kullanılmaya başlanmış. Çok kısa bir zaman içinde ise Buenos Aires, Paris şehirlerinde yaşayanlar da taksimetre aygıtını kullanmaya başlamışlardır.
Paris’te yaşayan Harry N. Allen isimli bir girişimci hem taksi işini New York şehrine taşımış hem de bugün dünyanın bir çok yerinde bilinen haliyle taksilerin sarı renkte olmasının ilk fikir babası olmuş. Karanlık bir alanda kolay bir şekilde görülebilmesi ve taksicilik işini yapanların kolayca diğer hususi arabalardan ayırt edilebilmesi gibi faydaları sayesinde, bu tasarım taksiciliğin günümüze kadar gelen gelişiminde hep var olmuş.
Osmanlı dönemi İstanbul’unda taşımacılık hizmeti fayton ile verilmiş.
Van Taksi olarak Taksiciliğin Tarihi Hakkında Bizim Bildiklerimiz